Freitag, 24. Juni 2011

Türkçe Ne İşine Yarar Bu Çocukların?

Erkam Tufan Aytav
Erkam Tufan Aytav
"Türkçe ne işine yarar bu çocukların" diyor Sayın Devrim. Yani niye öğretiyorsunuz Türkçeyi diye soruyor?
Radikal yazarı Hakkı Devrim bugün köşesinde Türkçe Olimpiyatlarına dair bir yazı kaleme almış.
Aslında Türkçe ile ilgili böyle bir organizasyona da Sayın Devrim ilgisiz kalamazdı zaten. Türkçeye verdiği önemi hepimiz biliyoruz. Ben de ne zaman yazacak diye merakla bekliyordum.
Sayın Devrim konuya eleştirel bakmış. Türkçe olimpiyatlarına eleştirel bakmak elbette Hakkı beyin en tabii hakkıdır. Herkesin her konuda aynı düşünmesi elbette beklenemez.
Hakkı bey yıllar önce yazmış olduğu yazısındaki- zannederim 2006 yılıydı- eleştirilerini bu gün de tekrar etmiş.
Eleştirdiği yönler ve sorduğu sorular şunlar;
'Türkçe ne işine yarar bu çocukların?'
'Yabancı küçük bir çocuğa İstiklal marşını ezberletmek insafsızlık.'
'Hem çocuğunu üste para verip de bu okullara, mesela Moritanya'daki hangi aile göndermek ister, niye istesin?
Meğer çocuk okula gelsin diye, para istenmediği gibi ailelere destek de veriliyormuş. Ne iştir bu?'
'Yüzlerce okulu hangi parayla açıp devam ettirebiliyorlar sualine cevap alamadım'
Evet Sayın Devrim yazısında mükerreren bunları soruyor, ve ekliyor;
'Onunla (Fethullah Gülen'i kastediyor) konuşarak hazırlanmış bir kitap okudum. Bütün bilgim vaktiyle televizyonda seyrettiğim, ağlamalı kürsü konuşmalarından ibaret kalmasın diye. Lafı gezdirerek suali cevapsız bırakmakta fevkalâde mahir, gerisi tecrübeli büyük baba nasihatlerinden ibaret.'
Yani okuduğu kitapta da aradığı soruların cevaplarını bulamamış.
Sayın Devrim'in bu yazısı bana ister istemez 2006 yılının Haziran'ını hatırlattı. Eleştirel yazısı üzere Türkçe Olimpiyatları Medya Danışmanı sıfatım ile Hürriyet binasındaki odasında kendisini ziyaret etmiş ve sorduğu soruları elimden geldiğince, dilim döndüğünce izah etmeye çalışmıştım. Demek ikna edememişim.
O gün bu ziyaretim ve izahlarımdan mutluluk duyduğunu ifade etmişti. Söylediği bir söz vardı ki hiç unutamıyorum, aynen şöyle demişti; siz Türklere benzemiyorsunuz?
Ne demek bu dediğimde ise şöyle izah etmişti; 'bir Türk kendisini eleştirdiğinde tepki gösterir hatta hakaret eder. Hâlbuki siz gayet kibar bir şekilde gelip hiç hakaret etmeden izah ediyorsunuz'.
Ben de o zaman peki biz Türk olduğumuza göre ABD'nin Yeşil kuşak teorisine atfen Türk olmayan birileri mi bize bunları tembih ediyor demek istiyorsunuz diye sormuştum.
O gün gördüğüm Hakkı Devrim yine çok karamsardı aynen bugünkü gibi. Toplumun çürümüşlüğünden yakınıyordu.
İşte bu ruh haliniz yüzünden bu Hizmet Hareketini kavramakta zorlanıyorsunuz demiştim.
Şimdi buradan tekrar sormuş olduğu ve aklına takıldığı konulara bir nebze olsun cevap vermek isterim.
'Türkçe ne işine yarar bu çocukların' diyor Sayın Devrim. Yani niye öğretiyorsunuz Türkçeyi diye soruyor. Elbette Türkçe bugün İngilizce gibi küresel bir dil değil. Bu harekete gönül verenler çok sevdikleri dillerini gittikleri her ülkede öğretmek istiyorlar. Geleceğin Türkiye'sinin küresel bir vizyonu olsun istiyorlar. Bunun içinde ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar, paralarını, zamanlarını harcıyorlar. Neden böyle bir vizyona sahipsiniz, niye Türkçeyi öğretiyorsunuz gibi bir tutum ve tenkit insaf dairesinde olmasa gerek. Bu tenkidi yapacak en son kişi bence Türkçeye bu kadar önem veren Hakkı Devrim olmalıydı.
Hiç unutmam geçen senelerde Türkçe olimpiyat çocukları ile Hakkı beyin çalışma mekânının olduğu Hürriyet gazetesine gitmiştik. Afrikalı bir çocuk bana 'hocam niye duvarda exit yazıyor burada yabancılar mı çalışıyor' demişti' de ben de basmıştım kahkahayı. Hatta binanın girişinde de 'bookstore' vardı. Bence Hakkı Bey dünyaya niye Türkçe öğretiyorsunuz diyeceğine çalıştığı grubun Türkçe hassasiyetsizliğini tenkit etmeli.
Diğer itirazlarına devam edeyim Sayın Devrim'in 6 yaşındaki yabancı bir çocuğa İstiklal marşının ezberletilmesi konusundaki itirazına hak veriyorum. Aynı fikirdeyim.
'Hem çocuğunu üste para verip de bu okullara, mesela Moritanya'daki hangi aile göndermek ister, niye istesin? Meğer çocuk okula gelsin diye, para istenmediği gibi ailelere destek de veriliyormuş. Ne iştir bu?' diyor Sayın Devrim.
İşte bu konuyu tashih etmem, bilgi yanlışını düzeltmem lazım. Bütün dünyada açılan bu okullar ücretlidir. Aileler çocuklarını bu okullara vermek için adeta yarışmaktadırlar. Sayın Devrim zeki olup ta fakir öğrencilere burs verildiği konusunda genelleme yapmış anlaşılan.
Gelelim son sorusuna; 'yüzlerce okulu hangi parayla açıp devam ettirebiliyorlar sualine cevap alamadım' diyor Hakkı bey.
5 yıl önce kendisini ziyaret ettiğimde anlattığım gibi yüzlerce okulu bu millet finanse ediyor. Hamiyeti milliye denen kavram hakkında Sayın Devrim'in o gün de şüpheleri vardı, demek bu günde bu şüpheleri devam ediyor. Bu milletin inanınca neler yapacağını İstiklal harbinde göstermiş olduğu gibi bugün de tekrar göstermektedir. Bu, bu kadar net ve basit bir konudur.
Çocuğu yaşında olan benim gibi birinin Hakkı bey'e nasihate kalkması edebe aykırıdır, bunun farkındayım.
Hoşgörüsüne sığınarak kendisine şunu söylemek isterim ki 'millet olarak bizden adam olmaz' karamsarlığını artık bir yana bırakalım, milyonlarca insanın alın teri ile fedakârca yaptığı bu hizmet hareketini anlamaya çalışalım.
Eğer isterseniz ben yine sizi ziyaret eder çayınızı içer bu konuları enine boyuna anlatırım.
Gene nezaketi elden bırakmadan.