Dienstag, 28. Juni 2011

Bir Kamu Diplomasisi Örneği: Uluslararası Türkçe Olimpiyatları

Bir Kamu Diplomasisi Örneği: Uluslararası Türkçe Olimpiyatları
İletişim alanında yaşanan teknolojik gelişmeler, aynı anda hem küreselleşen hem de yerelleşen dünyamızda zaman ve mekân kavramlarını birer değer olarak karşımıza çıkartıyor, Soğuk Savaş döneminin tek boyutlu ikliminden sıyrılan uluslararası sistem, her geçen gün demokrasi, etnisite, din ve insan hakları odaklı taleplerle karşı karşıya kalırken, literatüre çok uzun zaman önce giren ama son dönemlerde çok sık zikredilen kamu diplomasisi kavramı; uluslararası arenada artık sadece devletlerin değil; kamuoyunun da önemli bir aktör olabileceğine, geleneksel diplomasi yönteminin yeterliliğini yitirdiğine, politik süreçlerin devletler arasında yaşanan bürokrasiye ek olarak, sivil toplum örgütleri ve halk kitlelerini de kapsadığına işaret etmektedir.
Kültür, enformasyon ve akademik faaliyetlerin tüm dünyaya yayılabilmesi, devletlerin iç ve dış politikada etkinliklerini ve çalışmalarını meşrulaştırmak için aktif bir kamu diplomasisi gütmelerine ve yerli-yabancı kamuoyu nezdinde imaj kaygısı taşımalarına neden olmaktadır. Kamu diplomasisinin yumuşak gücün bir kullanım alanı ve politikası olduğunu belirten "yumuşak güç" kavramının mucidi Joseph Nye, kamuoyunda hedeflenen diplomasinin, sonuçlar açısından, liderler arasındaki geleneksel küçük diplomatik iletişimlerden daha önemli hale gelebileceğini de eklemiştir.
Kamu diplomasisi çalışmalarında öne çıkan değerler ise; ülkenizin kültürü, siyasi değerleri, dış politikası, ekonomisi, eğitim düzeyi, medya, tanıtım ve tanıtma faaliyetleridir.
15 Haziran'da Dolmabahçe Sarayı'nda açılışı yapılan, "Gelin tanış olalım" sloganı ile 130 ülkeden bin öğrencinin katıldığı Uluslararası Türkçe Olimpiyatları; eğitim, kültür, tanıtım ve tanıtma faaliyetlerine etkili ve kalıcı bir örnek olarak ele alabileceğimiz önemli bir kamu diplomasisi faaliyetidir. Politik süreçlerin tıkandığı, yabancılaşma ve ötekileştirme sorunlarının yaşandığı dünyamızda, işbirliği ve ortak değerler için önemli bir örnek teşkil eden Uluslararası Türkçe Olimpiyatları, bundan tam 9 yıl önce Türk dili, kültürü, tarihi ve zenginliğini, ülkelerinde geleceğin önemli simalarından olmaya namzet binlerce öğrenciye ve ailelerine yansıtarak kültür ve dil alanında mevcut tek olimpiyat niteliğini haiz önemli bir çalışma olarak doğmuştur.
Türkçe şarkı, şiir, konuşma, özel beceri, genel kültür, dil bilgisi gibi 18 farklı alanda yeteneklerin sergilendiği olimpiyatlar, Uluslararası Türkçe Öğretim Derneği (TÜRKÇEDER) tarafından düzenlenmektedir.
Olimpiyat Düzenleme Kurulu ve Olimpiyat Jürisi'nde yer alan Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Şükrü Halûk Akalın, olimpiyatların, Türkçenin evrensel bir dil olmasına ve kültürel tanıtımına katkı sağladığını belirterek, Türkçenin dünyada 35 ülkede yabancı dil olarak öğretildiğini ve 87 ülkede de en az bir ortaöğretim kurumunda öne çıktığını söylemiştir.
Ek olarak katılımcı tüm ülkelerin kendi ülkelerini Türkçe tanıtan stantlar açması ve ödül törenlerinde Türk diline ve kültürüne hizmet eden ya da gönül veren devlet büyüklerinin, siyaset adamlarının, basın, eğitim ve sanat camiasından önemli kişilerin bulunması, olimpiyatlara gösterilen yoğun ilgiyi gözler önüne sermektedir.
Geçtiğimiz yılki olimpiyatta Karamanoğlu Mehmet Bey Türk Dili Ödülü'nü alan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Bir milletin dış politika hedefi o ülkenin dilinin yaygınlaşma hedefi ile aynıdır. Dilimizi dünyanın her tarafına yaydıkça Türkiye'nin dünyadaki yükselmesini kalıcı hâle getiririz. Hattı lisan yoktur, sathı lisan vardır, o satıh ise bütün dünyadır. Türkçemiz bütün dünyada yaygınlaşacaktır." diyerek hükümet dışı organizasyonların ve sivil toplum kuruluşlarının, gerçekleştirdikleri kamu diplomasisi faaliyetleriyle dış politikadaki manevra alanını genişlettiklerini ve ek bir çaba sarf etmeksizin gönüller arası kapıları araladığını vurgulamıştır.
Kamu diplomasisinin ana amacı, köklü ilişkiler inşa etmektir. Diğer ülkelerin ihtiyaçlarını, kültürlerini, insanlarını anlamak, bakış açılarını, yanlış algılamaları düzeltmek ve ülkenizin imajını ve bilinirliğini artırmak bu ilişkilerin geliştirilmesinde önemli süreçlerdir. Eğer kendi toplumumuzu, politikalarımızı ve kültürümüzü doğru bir şekilde anlatmak istiyorsak ilk elden onlarla iletişime geçmek, onların dilini ve kültürünü öğrenmek zorundayız. Keza tek taraflı, geçici ve güven zedeleyici bir propagandadan ziyade; kamu diplomasisinde şeffaflık, uzun vadeli ilişkiler, karşılıklı çıkar ve işbirliği, güvenilirlik ve ortak değerler ön plana çıkmaktadır.
Eğitim kalitesi, öğrenci değişimi, tanıtım ve tanıtma faaliyetleri, çok yönlü ve yaygın kullanımı ile gençler üzerinde olumlu bir etki yaratırken, medeniyetler arası etkileşim ve anlayışı da bu şekilde güçlendirmektedir.
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki yıllarda, yaklaşık 700.000 insan, Amerika'nın kültürel ve akademik değişim programlarına katılmış ve Enver Sedat, Helmut Schmidt ve Margaret Thatcher gibi dünya liderleri bu programlar kapsamında eğitim almıştır. Ayrıca, 2001 yılında ABD eski Dışişleri Bakanı Colin Powell, Uluslararası Eğitim Haftası konuşmasında; "Ülkemiz için, burada eğitim gören, geleceğin dünya liderlerinin dostluğunu kazanmaktan daha iyi bir servet düşünemiyorum." diyerek öğrenci değişim programlarının kültürel bilgi paylaşımları bakımından oynadığı role vurgu yapmıştır.
ABD Houston'da noterlik yapan bir avukat olan Norma Munoz, "Oğlumun söylediği Türkçe şarkıları anlamak istiyorum." diyerek Türkçe kurslarına başladığını ve daha önce Türkiye hakkında hiçbir şey bilmediğini, Türkiye denince aklına sadece çöl ve çatışmaların geldiğini ama; Türk dili ve kültürüne dair izlenimler edindikten sonra bu önyargısından kurtulduğunu ifade etmiştir.
Uzun lafın kısası, Uluslararası Türkçe Olimpiyatları; Türkiye'nin ve Türkçenin tanıtımını yapıp, uluslararası arenada sürekli eksikliğini hissettiğimiz Türkiye lobisinin güçlenmesine yardımcı olacak siyaset üstü bir kamu diplomasisi faaliyeti olarak değerlendirildiğinde uzun vadeli ve stratejik bir işbirliği çalışması olma yönüyle 2023 Türkiye'sine giden yolda önemli kilometre taşlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bekir Aydoğan, Zaman