Mittwoch, 21. Dezember 2011

Tokat gibi cevaplar...

Arhan Kardaş
Arhan Kardaş
Geçen hafta çok yoğun bir çalışma gündemi vardı. Sıcağı sıcağına sizlerle paylaşmak mümkün olmadı. Fakat dün ziyaretimize gelen soyadı bizde mahfuz Prof. Christoph'un ziyaretiyle bu gündem yeniden ısındı, sizlerle paylaşmak adına bir imkan doğdu.

Meseleye dair soyadları bende mahfuz iki profesörden bahsedeceğim. Birincisi Dr. Jürgen; geçen hafta bir e-maille Hocaefendi'nin Doğu ve Güneydoğu meselesine dair 45 dakikalık konuşmasını sordu. Sol Parti'nin bir bardak suda fırtına kopardığına değindi. O konuşmayı baştan sona dinlemiş idik derhal kendisini aradık ve durumu olduğu gibi izah ettik. Rahatladı ve 'zaten bir komplo olduğunu tahmin etmiştim aksi halde dünyaya hoşgörü ve diyaloğu ders veren bir öğretmenden böyle şeyler sadır olmayacağını ben de biliyorum. Sadece tasdik ettirmek istedim!' dedi.

Dün itibariyle de Dr. Christoph bizleri ziyarete geldi. Hocaefendi hakkında yeni basılan kitapta tebliği bulunun bu Hristiyan din alimiyle iki buçuk saat oturduk ve meseleleri konuştuk. Dr. Christoph diyor ki: 'Hocaefendi'nin sözde Kürtlerin katledilmesine dair konuşmasını duyunca derhal gen soruyu veren ve bu haberleri yayan Sol Parti milletvekillerini aradım. Kendilerine Hocaefendi'nin konuşma metninin tamamını istedim. Bana parça bölük bir kaç şey gönderdiler. Sonra da kendilerine dedim ki: bir konuşma önüne arkasına bakılmadan anlaşılamaz. Bizler bilim adamıyız, ayrıca sayın Fethullah Gülen'in Allah'a bir tür yakarışını, hükümete ve devlete yöneltilmiş direktifler gibi göstermişsiniz. Bu tavır bir Alman milletvekiline yakışmıyor!. Dr. Christoph bizlere dönerek devam ediyor: Alman hükümetine verdiğiniz gensoruların cevabı yüzünüze bir tokat gibi indi (ein Schlag ins Gesicht) fakat hala ısrar ediyorlar!

'Evet Hocaefendi o konuşmasında ne bir millet ismi ne de bir örgüt ismi telaffuz ediyor. O konuşmada 'Kürt', 'PKK', 'KCK' gibi ifadeler yok. Hocaefendi gibi evrensel bir din adamının siyasi söylemlerle konuşması da düşünülemez. Hele hele mazlum halklara bir kasdı hiç bir biçimde olamaz. Peki böyle profesyonel iftiraları kim pişiriyor? Elbette Almanlar değil. Bunu Sol Parti içinde pişirenler yine bizim ülkemizin insanları. Orasını burası yamultarak melekten şeytan çıkarmaya çalışıyorlar! Alman milletvekillerini de alet ediyorlar' diyorum. Dr. Christoph bu açıklamamdan tatmin olmuyor. 'Tüm Alman halkına karşı sorumlu olan bir milletvekilinin konuşmanın önünü arkasını bilmeden, okumadan, bir kaç kişiye okutmadan dolduruşa gelmesinin hiç bir mazereti olamaz! Bana bunun normal olduğunu hiç bir mantık inandıramaz' diyor. Biraz sonra da; 'Gerçi bir Hristiyan incil müfessiri olarak eski ahitte geçtiği gibi kahr dualarını da hoş bulmuyorum. Yine de bir kulun Allah'a yakarması nerede, hükümetlere fetva vermesi nerede? Bu düpedüz iftira! diyor.

Evet Alman entellektüelleri Hocaefendiyi anlıyor. Darısı bazı siyasilerin başına...
Arhan Kardaş, Zaman